Halikarnas Balıkçısı'na dair..

bugün bir dergide gördüm onun üzerine yazılmış makaleyi. muğla'da yaşıyor olmanın verdiği dolaylı merakla okumaya başladım. hoşuma giden bir kısmını paylaşmak arzusuyla yazıyorum:


Cevat Şakir Kabaağaçlı. 1890'da Girit'te doğmuş. Babası Şakir Paşa Atina'da büyükelçiymiş. Kendisi Robert Koleji'nde ortaöğretimini görmüş ve İngiltere Oxford Üniversitesi'nde 'Yeni Çağlar Tarihi' öğretimi almış. Bir dönem yazdığı bir yazısı nedeniyle İstiklâl Mahkemesi'nce üç yıl Bodrum'da 'kalebentliğe' mahkûm edilmiş. Ve böylece başlamıştır esas serüven.. Bodrum'u çok sever. Kendisini buraya adar ve gelişmesi için emek harcar.

..
1973 yılında manevi oğlu Şadan Gökovalı'ya bıraktığı vasiyette der ki:

"Yazacağım bunları ama belki yazamadan giderim. Sana şimdiden söylemiş olayım. Bodrum'a gömülmek istiyorum. Bittabi orayı çok sevdim. Hayli hizmetim de geçti. Belediye'ye de yazmak istiyorum ama sana söyleyeyim daha iyi. Mindos kapısı tarafında bir yere gömsünler beni, yanımda Hatice'ye de (son eşi) bir yer ayırsınlar. Sakın mermer, beton filan istemem ha.. Bir taş bulun, uzunca bir taş, yazısız. Onu dikin mezarımın başına. Falanca oğlu filancaymış, şu tarihte doğup şu tarihte ölmüşüm, katiyen yazı istemiyorum, basit bir taş. Eh bizim tekne su almaya başladı. Şatafatı da sevmem, tepelere, deniz gören yerlere gömülmem şart değil. Nasıl olsa yattığım yerden denizi seyredemem, denizi ruhumda yaşatıyor, gönül gözüyle her zaman görüyorum. Suat (oğlu) sık sık ziyaret edebilmeleri için İzmir'e gömmek istediklerini söylüyor. İstemem yahu! Bodrum'u severim bilirsin. Beni ziyaret
için çocuklar ara sıra da olsa gezmiş, hava almış olurlar. Zaten ben saygı duruşu isteyecek değilim ya. Balıkçı'ya bir merhaba yaraşır."

dergi: CBRL

Yorumlar