zubi-zuri=beyaz köprü'den nervion nehri ve guggenheim.


kuzenim İsmail Abim'e gönderdiğim mailden alıntıdır:

İspanya'nın göbeği olmasa da güzel bir şehri Bilbao'da üçüncü haftama giriyorum.çok da vaktim kalmadı, on gun daha. ama epey de vaktim var hani 'on' gün. Nervion nehri'nin yanında eski ama içimin ısındığıbir evde kalıyoruz yedi arkadaş. genel itibariyle avrupalı evi diyebiliriz. ispanya, italya, ukrayna ve türkiye.ingilizcemiz sağolsun rahat iletişim kuruyoruz. muhabbetimiz iyi. ukraynalı arkadaş ufaktan sorun niteliği taşıyor o kadar. o da benim açımdandeğil, diğerlerinin bakış açısıyla. pek ısınamadılar ona. güzel vakit geçiriyoruz diyebilirim.ben şehri çok sevdim. tam bir avrupa şehri, hani şu pek çok kişinin kafasında olan temiz, düzenli, modern cinsten.havası güzel. sıcak değil. ortalama 21-23 derece, gündüzleri. zaman zaman yağmur çiseliyor. havasını beğendim yani. boğmuyor.hastane ortamını tahminimden de iyi buldum. ortam düzenli ve güzel, çalışanlar son derece sıcakkanlı ve yardımcı.geldiğimden bu yana şehri geziyoruz. müzeleri, kumsalları ;) buranın kumsalları ülkemin o güney kıyısı gibi değil. dalgalı ve soğuk bir deniz. okyanusa bakıyor olmasındankaynaklanıyor olsa gerek. ben de hastane çıkışlarında her defasında farklı bir güzergahı izlemekle sokakları gezmeye, parklarda oturup soluklanmaya çalışıyorum. 'casco viejo', şehrin eski yanı. yedi büyük sokağı var. cafe ve bar dolu sokaklar. ama bu eski şehrin barındırdığı binaların mimarisi bana ayrı bir keyif veriyor. alışık olmadığımdan olsa gerek.ve tabi ki şu popüler guggenheim müzesi. geçen hafta gittim, gördüm. dışarıdan görüldüğünün çok ötesinde büyük, biraz karışık ama gerçekten güzel bir mekan.kimisi binanın tasarımı için hiç de hoş olmayan tabirlerle işe yaramaz olduğunu söylüyor, kimisi tam anlamıyla bir mimari harika olarak nitelendiriyor.harika mı bilemem ama beni etkileyen yanları oldu. ama şu kesin, müze çıkışı tüm arkadaşlarla ortak bir kanıya vardık: guggenheim, insanın başını gerçekten döndürüyor ve hafif bir başağrısı yapıyor.içimden, yetkili hanımlara bunu iletsek, giriş ücretine 'hafif etkili' bir ağrı kesici de dahil ederler mi? bu arada neden bilmiyorum ama müzede gördüğüm yaklaşık her on çalışanın dokuz buçuğu bayandı. bilbao da feministik bir şeyler var ama nedir bilmiyorum.